Aylardan aralıktı. Yağmur hafif hafif yüzüne vuruyordu. Okuldan cıkıp eve doğru giderken hava kararmıştı bile. O ıssız,kimsenin uğramak istemeyeceği yoldan geçerken düşüncelere dalıp gidiyordu istemeden. Özellikle o mezarlık...Düşününce bile tüyler ürperticiydi...Garipten sesler duymaya başlamıştı bile...İnanılmaz bir korku sarmıştı.Arkadaşı aklına geldi. Evet .. O da o yolu kullanmıştı..Yaklaştıkca mezarlığa adımları daha da hızlanmıştı... Dahada ... Ve gelmişti. Mezarlıktan geçerken arkadaşının mezarından geçiyordu daima.Yine geçerken birşey dikkatini çekmişti. Mezardan ses geliyordu. O duyduğu garipten sesler oradan gelmekteydi. Korksada yaklaşmak istedi. Yaklaşmalıydı .. Yakınlaştı.. Baktığında gördüğü şey onu dehşete düşürmüştü âdeta ... Kanı donmuştu... Arkadaşının mezarı açılmıştı. Kim yapardı bunu diye düşünürken arkadaşı seslendi ona. ''Sıra sana gelecek.!'' dedi . Birden titreyerek uzaklaştı ordan. Mezarlığın dışına cıkamadı. Mezarlık bekçisinin kulubesine zor attı kendini... Titreye titreye derdini anlatmaya calıstı. ''Yardım edin!'' cümlesi cıktı ağzından. Bekçi sordu;''Neler oluyor?Bu saatte ne işiniz var burda?'' anlattı olanları. Ve koşa koşa gittiler arkadaşının mezarına. ''İşte bak amca bak işte!'' diyerek gösterdiği mezarlık normal bir biçimde görünüyordu bekçiye..Bekçi ona sakin olmasını söyleyerek evine kadar bıraktı onu.. Kız büyük bir şaşkınlık ve korku içerisinde girdi kapıdan içeri. Düşüncelere dalmıştı iyice. Delirecekti neredeyse. O canından cok sevdiği arkadaşı ona bunu demekle neyi kastedmişti acaba..? Günlerce,haftalarca hatta aylarca düşündü..Ve birgün o da öldü.. Belkide doğa üstü canlılarla dalga geçmemelilerdi arkadaşıyla birlikte.. Mezarlığın önünden geçerken espriye dökmemelilerdi bu herkesin başına gelecek olayı...Azraille âdeta dalga geçercesine kahkahalar atarak geçmemelilerdi mezarlığın önünden! Sonuç ; Önce arkadaşı daha sonra kendisi o dalga geçtikleri yerde yatmaktalar şimdi . . .